2 Kasım 2015 Pazartesi

Acı eşiğine yıldırım düşer mi

Merhaba kuzen.
Bir şeyler paylaşacam senle ama okuduktan sonra unut, anlaştık mı?

Anlaştığımızı varsayıyorum ve yazmaya başlıyorum. Gerçi unutmasan da bir sike yaramayacak yazdıklarım. Çünkü bana göre yükümü hafiflettiğini düşündüğüm şeyler yazdığımı zannediyorum. Hani bubi tuzağı kitabımda "cehennemde yanarken herhangi bir yere tutunmanın acını hafifileteceğini düşünmek..." diye devam eden bir cümlem vardı ya, bu da onun gibi işte. Cehennemdeyim ve yazmak, yazarak paylaşmak acımı hafifletir gibi hissediyorum. Yalan da olsa inanacak bir şeyler bulmak zorunda insan. Ciddiyim moruk. İn aşağı anlatacam birazdan.


Bir buçuk metreden yakın mesafede oturan beyaz önlüklü felaket tellalından "kendinizi en kötüsüne hazırlayın" cümlesini duydun mu hiç?

Bir cümleyle dünyan yıkıldı mı lan senin?

Sur ne ki o cümlenin yanında amına koyim!


Bir insanın iş tecrübesi fiziksel olarak nasıl anlaşılır, bilir misin? Mesela bir kasap? Şişmandır değil mi? Peki ya berber? Ya da gözlüklü bir terzi? Üstte tırnak içine aldığım cümleyi söyleyen doktor o kadar geçti ki, hayatında hiç ölüm görmemiş gibiydi. Söylediği insan 70 yaşındaydı lan. Evet, o yaştaydı ve benim hayatımda ilk tanıştığım ölü olacaktı. Herkes ölüyor moruk. Her şey toprak olmaya mecbur. Yok olmaya, çürümeye ve çirkinleşmeye mecbur. Duyguların dahil. Somut ve soyutun sarıldığı, seviştiği tek nokta burası. Ölüm!


Bazı insanlar, hatta benim gibi çoğu insan kupa bardağın kulpundan tutmak yerine sarmalayarak tutar içindekini içmek için. Eğer içindeki kaynar derecedeyse kulpundan tutar. Eli yanmasın diye. Bunu niye söyledim biliyor musun? Çünkü doktor "en kötüsüne hazırlayın kendinizi" dediğinde içimiz yanıyordu ama yine de sarmalayarak tutunuyorduk hayata, doktorun kurduğu cümlenin kırdığı kollarımızla. Elini yakacağını bile bile sobaya soktun mu hiç dirseğine kadar? Bu da öyle bir şeydi işte. İçimiz de cehennemdi, tutunduğumuz hayat da!


Tam 8 sene moruk. 8 sene yaşattık babaannemi. Amcalarım, babam ve halalarım yaşattı annelerini. Sonra bir gün, İsrail'in suru üflemesi gibi, babam da telefondan üfledi kulağıma "babaanneni kaybettik" diye. Bir söz var ya "öğrenilen çaresizlik" diye, aynını yaşadım. Ne kadar hazır olursan ol, ne kadar prova yaparsan yap o an ruhunu tırnaklıyor bazı duygular. Bkz. Gözyaşı.


Bazı insanlar kanayan yaralarını dudaklarıyla bantlar, emerek!



O günden bir ay sora da dedem gitti. Bunlara rağmen babam bir gün ses etmedi. İsyan da etmedi. Öylece yaşamaya devam etti moruk. Acaba delirdi mi, diye çok kontrol ettim. Gülme orospu çocuğu! Adam sırf kardeşini kaybetti diye 6 paket sigara içiyordu günde. Gülme sikerim o ananı senin. Neyse. Gayet sağlıklıydı herif. Adam kabullenmiş oğlum. Ben kendim için düşünüyorum da, götü başı dağıtırdım herhalde. Sen de düşün amına koyim, saatte 240 km hızla giderken arabanın ön iki tekerinin patladığını ve o amına koduğumun arabasından sağ çıktığını! Yani diyorum ki; babam CIA ajanı olayını yanlış anlamış, ACI ajanı olmuş. Hehehe. Ne kadar komik, değil mi? Hadi el ele tutşup şükredelim. Bizden daha az nefret et tanrım. Lütfen. Telatabileri ve Hugo'ya küfreden çocuğu da alın aranıza.


Ben diyorum ki, bu siktiğimin dünyasındaysan boşuna umut etme oğlum. Umut, bir kadını anal sekse ikna etmeye çalışırken "hiç acımayacak" demek kadar saçma bir şey. Çünkü birileri ölürken çok acıyor, birilerini yaşarken kaybetmek çok acıtıyor ve bunları bilerek yaşamaya devam etmek çok ama çok acıtıyor. En başta "Yalan da olsa inanacak bir şeyler bulmak zorunda insan" dedim ya kuzen, babamdan yola çıktım onu derken. Yoksa ölürdü. Kesin ölürdü. Ben de yaşıyorsam eğer şu an, o yalanın içinde ben de varım düşüncesiyledir işte. 

Anlıyor musun?

Yani diyorum ki; Nietsche, "Tanrı öldü!" naraları atarken, birileri çıkıp "Asıl kahraman ölürse dizi biter akıllım" demeliydi. Sen de şöyle buyur son Zerdüşt, ayakta kalma.


Mutlu veya mutsuz, her film biter. Ama her son, bir acı doğurur.



Kıyametten sonra dünyayı en son terk eden götoğlanı, senin de şerefine!



Bu kadar!





Mesut Cihan Demirel.

1 yorum:

  1. Tanrı'yı öldüren kişinin dizisi biter .Sen kimseyi hayattayken kafanda öldürmedin mi? Senin dizin biter karşı tarafta yaprak kıpırdamaz.

    YanıtlaSil