4 Temmuz 2015 Cumartesi

Her insan en az iki kere kafayı yer. Çünkü ilk ispat etmesi gereken kişi kendidir.

Selam ölümlü.
Bu blog benim için iyi bir keşif oldu kuzen. Kendimle sohbet etmeyeli 15 yıl olmuş resmen. Çok özlemişim kendimle konuşmayı. Eskiden ağaç dallarını kırar onlardan kendime oyuncak yapardım lan. Hatta birbirleri ile dövüştürürdüm. İnanılmaz mutlu olurdum yemin ederim. Hatta annem falan görmesin diye de saklardım kömürlüğe. Görürse elimden alır, bu çocuk delirmiş diye düşünebilir diye. Çocuk aklı lan işte ne bekliyon amına koyim. (İmla kurallarının canı cehenneme, sokak ağzı da koyacam arada idare et tamam mı? Bozuşmayalım.)



Dövüş kulübü filminde de Joe aynını yapmadı mı lan? Yalnızlıktan Tyler gavatıyla dövüşmedi mi? Aynı pisliğin laciverti. Öğğğ amına koyim iğrençti kabul ediyorum.



Şimdilerde de aynı şeyi yazarak yapıyorum. Çünkü buraya yazarken annem diğer odada oluyor. Ben de kapıyı kilitliyorum ve olayı biraz daha gizemli hale getiriyorum. Başarıyorum da la. Bunu nasıl mı anlıyorum? Hani sınava çalışırken annen mevye veya çay getirir ya, ha işte asıl amaç "bakalım ne yapıyor bu çocuk"tur orada. Annem de aynını yapıyor işte. İhtiyacım olup olmadığını soruyor. Komik değil mi? Kilitli olan her şey merak edilir bebeyim.



Şu an yalnızım.
Buzdolabının o sikindirik sesi kulağımı tırmalıyor bunu yazarken. Normalde duymadığım sesten rahatsız oluyorum lan şu an. Değerini bil orospu çocuğu.


Dedim ya kendimle konuşmayalı bir çocuğunun doğumundan ergenlik yaşına gelmesi kadar oldu diye, ha işte özlemişim lan kendimi (iki oldu). İyi ki bu blog var amına koyim. O kadar rahatım ki anlatamam. Biraz küfür var ama idare et. Gerçi buradaki küdürler küçükken mahalle maçlarında ettiklerimiz kadar değil fakat sen okurken olaya kendini vermiyorsun ondan kaynaklanıyor rahatsızlığın. Sorun sende yani at çükü. Kabul et olay çıkmasın.



Bugün özlediğim birine öleceğim günün planlarını anlattım. O da karşılık olarak "ben ölümümü planlayacak kadar cesaretli değilim" dedi. Cesaret çift yönlüdür ağalar. Hayatın boktan haldeyken ve kaybedecek hiçbir şeyin yokken intihar etmemek cesarettir, aynı oranda da her şey istediğin gibi ilerlerken intihar etmek cesarettir. Fakat -edememek ve -etmemek arasındaki fark gökyüzüne bakıp boşluktan başka bir şey görememek kadardır.


İlk kitabım çıktıktan sonra, insanlar bana "Esfel-i Safilin gerçek mi?" diye sordular. Onlara hep "Hayır" dedim. Çünkü değildi.


Belgeli şekilde atmak isterdim buraya kayıtları ama annem etkilensin istemiyorum. Cesaret demiştim ya moruko, ikinci kitabım çıkmadan önce denedim işte ben de. Çift yönlü cesaretin iki yüzünden de öperken hem de. Bayramlaşır gibi. Elinde bir kutu hap varken aynaya bakıp gülümsemek nasıl bir şeydir bilir misin? Ya da jilet? Jilet kısmı sıkıntılıdır. Çünkü başarabilme ihtimalin var. Olayı yaşayamadan gidebilirsin. İşte cesaretin büyüğü budur işte. 


96 yapımı Vampirler filminde Jack, pedere Varek'ten için "beni neden öldürmüyor?" diye sormuştu. Peder de "günah çıkarma ayini orjinaliyle birebir olmalı..." demişti. O nedenle jileti es geçtim ve yavaşça yerine koydum. Çünkü günah çıkarma ayini birebi... anladın işte amına koyim.


Beklenen oldu ama benim midem bulandı sadece. Annem sebebini sorduğunda ilaç kutusunu görmemişti. Hastanede midemi yıkadılar. Kitaptaki olayın tersine hastanedeki amcıklar bana inandı lan. Onlara spor salonuna gittiğimi ve aminoasit haplarını karıştırdığımı söyledim ve inandılar. Annem de onayladı. Çünkü spor salonu ve aminoasit doğruydu. Hikayenin devamıyla ilgilenmediler. Fark ettim ki, eğer kısmen doğru söylerseniz tamamını doğru kabul ederler. Sayısal sınavlarda "gidiş yoluna puan verdim..." sözü gerçek hayattan alıntı bence. Aha bu da kanıtı amına koyim. Kitabımdaki olayın gerçeklik payını yok etmiş bulunuyorum babacan. Artık huzurluyum...


Bak aşağıya bir resim atacam ve bu benim manzaram.


Bu manzara burada kalsın. Çünkü Muhlis Akarsu'nun "Karnı büyük obur dünya" türküsünün bir anlamı var benim için. Manzaramız mezarlıklardır güzelim...


Bazen kendine ispat etmen gereken şeyler vardır. Psikolojide buna "travma" derler. Sürekli yaşarsın. Hayatının replay tuşudur artık. F5 tuşudur...


Bu da böyle bir yazı olsun.


Son olarak, birileri size kurallarım yok derse inanmayın. Buraya bile belli kurallarda yazıp kuralların amına koyim dedim en başta şekerim. Umarım anlarsın.


Bu kadar. (Şimdilik)



Bob Marley.


Şaka lan ben, Cihan. Ehuhehue.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder