15 Temmuz 2015 Çarşamba

Pas mı, pes mi

Naber moruk? Ben yırtılıyor gibi.
Hiç düşündün mü, yaşamın anlamını? Ben artık düşünmekten dolayı uyuştum. Bitkin düştüm. Bir alet iki nedenden dolayı kulllanılamaz hale gelir. Birincisi çok kullanılmaktan yalama olur, ikincisi ise hiç kullanılmadığından paslanır. İkisinin ortasına da "nabza göre şerbet" denir. Anladın mı?


Yok sen biraz malsın, anlaman için sikmek gerekiyor fakat yapmayacağım bunu. Çünkü artık sikilmekten de yalama oldun. Bak kuzen, hayata neden geldiğinin formülü çok basit. Toplumsal baskı+aile tepkisi+sorumluluk empozesi=sen. Baban, o teri zevkten değil dertten döküyor. Yoksa senin olmaman daha iyi bu dünyada. Hep ihtimal üzerine işlediği için hayat... of! Buralar dutluktu amına koyim. Her neyse. Kızma kimseye. Klişe bir söz var ya "milyonlarcasını geride bıraktın sen" diye, ha işte o sana kitlenmiş en büyük övünç hediyesi. Sırf vatan millet sakarya diye soktukları "gerekirse öl" duygusu gibi. İşin garibi ne biliyor musun? Tabii ki bilmiyorsun. Çünkü o saksıyı çiçek altlığı bile yapsan bir sike yaramaz. Saçlarını çıkarmaktan başka ne sike yarıyor somut olarak bilmiyorum inan bana. Sorun şu ki; kızmaktan çok şaşırıyorum bu duruma. Lafı unutmadan işin garibi kısmını söyleyeyim; sana bu duyguyu sokanları sorgulamaman. İşin en büyük tuhaflığı bu işte!



Sen nasıl seçtin şu anki inancını bilmiyorum ama ben hep soruguladım kuzen. Buraya düşmemize neden olan o elmanın çekirdeğinin içindekilere kadar merak edip sorguladım. Çoğu kez inandığımla kan davalı oldum. Buradaki sorun neydi biliyor musun? Tabii ki bilmiy... sorun inanmadığımı daha çok sorguladım. Yani şeytanın evine çok misafir oldum ben. Elinde jiletlerle karşıladı beni hep şeytan. Git yakasına yapış dedi inancının. Neden diye sor dedi. Neden?


Harbiden lan. Neden bunca şey? Kitaplarda anlatılan olay, okul müdürünün kavga eden iki çocuğun arasına girip hiyerarşik düzeni sağlayamaması gibi geldi bana. Öğrencilerden biri uzaklaştırma yedi ve ikinci defasında ise okuldan atıldı. Ama tek fark iki taraf da dolaylı yoldan okuldan kovuldu. Yani biri mezun olmadı kuzen. Bu durum damlayan musluğu tamir etmek yerine sökmekten farksız. İyi de neydi doğru? Bakış açınızı kullandınız mı hiç? Yoksa size "doğru" diye sokulan her şeyi kabul mü ettiniz?


Yaradılış zaten çok garip be oğlum. Hani sınav ya moruk, "şüphesiz" diye başlayan her şeyden şüphe ediyorum istemsizce. Devam eden süreçte de aklımdaki soru işaretinin boyutu bulunduğum iklime sığmıyor. Sonra dünyaya ve daha başka gezegenlere.



"Yin Yang" denilen felsefik sembol vay ya "kötülüğün içinde iyilik, iyiliğin içinde kötülük vardır" diye. Abi koy bunu insan vücuduna. Hadi yok et içindeki kötülüğü. Zararın neresinden dönersen dön kârdır sözünü benimseyen toplumun "ay cezamızı çekip döneriz cennete" düşüncesinin tehlikesini bir ben mi görüyorum lan? Ya da gördüğümü zannediyorum? Öyle ya "her şerde bir hayır vardır" diye siktik hayat hikayemizi amına koyim.


Peki, ne olacak? Tut ki cennet ve cehennem gerçekten var. Bilinmezlik değil de kesinlik olarak düşünelim. Hadi aynı felsefeden araklayıp kendimize yonttuğumuz "her şerde bir hayır, her hayırda bir şer vardır" sözünden de yola çıkalım. Ya cennet bizim için cezaysa? Ki ben bir kadın olarak düşünürsem kesinlikle ceza oğlum. Güneydoğuda 12 yaşında evlendirilen bebelerden ne farkı var bu olayın? Ulan cennette irade yoksa zaten buradaki iradenin ne önemi var? Yani ne için istiyorsun cenneti? Allah'ın varsa dürüst ol! Palahniuk'un dediği gibi "bedava sikiş" yoksa ister miydin? Şimdi milletin duygularını sikmek için kullandığın o sikimsonik hümanistliğini cennet için neden düşünmüyorsun? Bak sürekli içinde "sik" geçen cümle kurdum. O elmanın ucu da sike dayanıyor işte. Newton reyiz gibi değil olay yani. Bir arkadaşım, hadi isim vereyim İdris'in "Araf suresine elma değil seks mi yazsaydı oğlum, tabii ki üstü kapalı olacak" demesiyle, "kadın cinsel obje değildir" diyen amcıklar aynı düşünceye sahiptir benim için. Ahzap suresinde gayet açık söylenmiş oysa. Herkesin birbirini düzerek çoğaldığını, leylekler getirdi masalına inanmamakla aynı anda öğrendiğini hatırla hiçbir sike beynin basmıyorsa. Kıvırmaya çalışma ayetli belgeli atarım fil siki yutmuş fok balığı gibi kalakalırsın. Ayrıca benim derdim bu değil.



Biraz nefes alalım yolumuz uzun. Hadi olaya "kaderciler" gözüyle bakalım. Şimdi her kötülüğün karşılığı cehennemse kaderin ne önemi kaldı? Sakın irade deme amını yurdunu sikerim. Kader ve irade aynı anda bulunamaz amına koyim. Nasıl mı? Arabayla seyir halindeyken ters yöne girersen bunu ne yapmış olur, irade. Peki, o yöne girdikten sonra kaderin ne önemi kaldı? Hiç. Tut ki var. O zaman irademle ölmeyi seçtim ve öldüm. Cehenneme neden gidiyorum? İntihar. Peki kader? Daha önceden yazılmış diyet listesinde olanları yedim diye kilo aldıysam suçlu muyum? İradem var değil mi? Yine de aldım. Ne oldu? Düşünme bebeğim. Yakarsın devreni. Sen bana küfür et bunu okuyunca e mi sevgili amın feryadı.


Doğru ya intihar. Abiler ablalar, ben isteyerek mi geldim? Kalubela'dan beri Müslümanız eyvallah da neden verdiğim kararı hatırlamıyorum? İradem yokken verdiğim kararın ne önemi kaldı? Hani sarhoşun mektubu okunmazdı?


Kader ne güzel bir şey lan. Kader yolmuş bro. Yani kader önüne yol koyarmış sen iradenle seçtiğin yolun ifadesini verirmişsin. Ama o yollar da kaderinde önceden olmalı. Yoksa nasıl kontrol edilirsin? Yoksa?
Evet, yoksa?


Ateistleri gömmeye çalışılan düşünce sistemi var ya "olmayan bir şeyi inkâr edemezsin. Demek ki var." Ehehhe. Süper lan. İspat yok sonuç var. Harika. Pekâlâ canımcım ben şimdi olmayan bir şeyi inkâr edersem deli oluyorsan, olmayan bir şeyi kabul edersem o kadar sıyrık olmaz mıyım? Tilililili... Dur davranma benimkidir. Oğlum biri gelip anan babanı aldatıyor derse ve ispat etmese inanır mısın? Yarrak inanırsın! Şimdi onunla bu bir mi deme, yeri gelince sen daha komiğini yapıyorsun, ki ben yapmadım daha keskin örneklemesini.


Bugün hep Palahniuk'dan örnekleme veriyorum nedense ama iyi tespitleri var. Diyor ki; "ya doğru bildiğim şey doğru diye programlandığımsa?" Olamaz mı oğlum? Hakan Günday da haklı olamaz mı? "Tanrı sıkıntıdan patladı ve buna da big bang denildi" olamaz mı?


İntihar, Allah'ın oyununu bozmak olamaz mı? Kaderin ne önemi kaldı gerçekten. Ben kaderde yazılanı yaptım deyip cennet biletini kaptığını düşün. Cennet=hizmet. Ya dünyada en nefret ettiğin insana hizmet etme görevi verilirse? İrade götüne kaçar işte. Düşün bakalım. Cehennem o zaman gerçekten sıcacık gelmez mi? Ne pis bir durum değil mi? Sen dünyada cehennemden kork, ama ölünce cehenneme giremedin diye acı çek. Unutma! Allah her zaman istediğini alır o masadan.



Kontrol önemli mi?


Bir şeyleri kontrol etmek mi zor, kontrolü eline vermek mi?


Direksiyonda olmak mı tehlikeli, arka koltukta oturmak mı?


Cennetteyken cehennemi merak etmek acı verir mi?

Merak, cennette başına iş açar mı?


Cehennemden cennete gelmek iki üniversite bitirmiş gibi olur mu? (Hehehe bu şakaydı)


Düşün kardeşim. Şu eski sözü de aklından çıkarma; "her iyiliğin bir cezası vardır." Neden mi bunu söyledim? Bakara'yı aç oku. Dünyanın krokisi cehennemden önce çizilmişti. Nefret anlıktır ciğerim. Bir anlık öfkeyle yapamayacağın hiçbir şey yoktur. Bilinçaltı ne demek biraz araştır. Biraz olsun oku. Adem babamız neden affedildi hatırlıyor musun?  "La ilahe illallah Muhammeden Rasûlullah" demin dedim ya okul müdürü diye. Ha işte atılan çocuk açıköğretime referans verdi ve kabul edildi. Diğerinin siciline işlemişti. Bununla yola devam edersem aklını yontmuş olurum. O nedenle gerisini sana bırakıyorum. Sonuçta okulu bitirdin ve okulun ne olduğunu biliyorsun.


En başta iki şekilde bozulur dediğim aleti hatırladın mı? O yarak değil beyin. Ama çoğunuz yarak kafalı, o ayrı konu. Biraz çalışınca her şeyin rengi değişir kardeşim. Düşünmeden verdiğin kararın doğruluk ihtimali, ösym'de sallayarak tıp tutturmaktan daha azdır bebeğim. Sorgulamadan neye inandığını bilemezsin, neye inandırdıklarını bilirsin. Fark etmen bir ömür alabilir bazen. Madem buraya kadar okudun, lütfen fark et.


Hiç küfür etme. Şuraya ayet yerine götümden uydurup bir şey yazarsam amin dersin. İşte senin inancın bu kadar. Bunu aş amına koyim. Neye inandığını bil. Bakara kaç ayet, diye sorduklarında yahudi yapımı sitelerde arama. Ne bok yediğinin farkına var.



Şimdi bunları okuyan herhangi bir geri zekâlı ateist olduğumu düşünüyordur kesin. Mutlu etmeyeceğim seni götoğlanı. Değilim. Ayrıca neye inandığımı biliyorum. Her ne kadar milyonlarca kez intiharı düşünsem de, kur'an okuduktan sonra kitabın arasına bileklerimi kesmeyi düşündüğüm jileti koysam da, kafayı sıyıracak kadar sorgulasam da ateist değilim. Belki deistlik var ancak inandığım şeyler de var. Sen buna doğru yol diyebilirsin belki ama benim için en büyük acizlik. Çaresizlik ve tercihsizlik.


"Allah yoksa benim kaybedecek bir şeyim yok, ama varsa sen sıçtın" düşüncesine sahip olan tüm götverenlerim ticari zekasını sikeyim. Ulan bu nasıl mantalite?



Aslında bu yazıyı bana yazdıran en korkunç düşünce ne biliyor musun aga? "Tekrar geri gelme" düşüncesi. Yani tekrar gelmekten korkuyorum. Bunu ceza olarak düşününce daha çok korkuyorum. Ne olarak geri gönderileceğimi bilmediğim için korkunun boyutunu bile ölçemiyorum. İşte herkesin terse yatma ihtimalinin dudak payındayken kıyametin olması değil, olmaması beni dehşete düşürüyor. Düşünsene moruk; süreki geliyorsun. GTA gibi, Call Of Duty gibi, Counter Strike gibi, ölüp ölüp diriliyorsun! Tek fark aynı kişi olarak değil. Anladın mı şimdi ananın amının değerini orospu çocuğu?



İşte bu bağlamda eğer intihar etmiyorsam, cennetten girememekten çok geri gelmekten korktuğum içindir. Zaten kullanılmış yerleri sevmem. Dünya dahil, cennet hariç değil.


İn vivo cehennem!


Çok sıkılıyorum lan. Sen beğenilerini kontrol ederken, ben burada senin o boş beyninin penceresine taş atıp rahatsız ediyorum. Lakin rahatsız olan yine ben oluyorum amına koyim. İki dakikada atlayarak okuyacaksın buradakileri ve ben yine küfür edeceğim senin gibi atlayan orospu çocuklarına.



Bu kadar yeter.




Mesut Cihan Demirel.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder